Trump ve Powell Arasındaki Gerilim: Para Politikasında Neler Oluyor?
ABD Başkanı Trump, göreve geldiği günden beri düşük faiz oranını destekliyor. Ancak tarifelerdeki belirsizlik, yüksek enflasyon riski ve jeopolitik riskler, Fed’in faiz indirim alanını kısıtlıyor. Fed’in faizlerde değişikliğe gitmemesi ise Trump tarafında tansiyonu yükseltiyor.
Trump kendini dinlemeyen Fed Başkanı Powell’a ağır hakaretlerde bulunarak görevden almayla tehdit ediyor. Peki Powell’ın görevden alınması, ABD ekonomisi üzerinde nasıl etki bırakır? Piyasalarda hareketlilik görülebilir mi? ABD’li banka Morgan Stanley, Powell’un görevden alındıktan sonra yeni başkanın piyasalar üzerinde nasıl etki bırakacağını açıkladı.
PARA POLİTİKASINDA ANİ BİR DEĞİŞİM BEKLENMİYOR
Morgan Stanley, yeni başkanın, piyasalar üzerinde kısa vadede etki oluşturmayacağını bunu verilerin belirleyeceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Gölge Başkan” kavramı finans çevrelerinde tartışma yaratıyor. Fed Başkanı Jerome Powell’a yöneltilen yeni eleştiriler ve Trump’ın faiz indirimi çağrılarını yinelemesi, bir sonraki başkanın kim olacağı ve ne zaman açıklanacağı sorularını yeniden gündeme taşıdı.
Ancak Powell’ın görev süresi sona erene kadar para politikası tepkisinin ani bir değişime uğraması beklenmiyor. Komite içi dengelerin en azından yaz ortasına kadar bu durumu koruyacağı düşünülüyor. Bu nedenle yatırımcıların politika yönünde büyük bir kırılma beklememesi şaşırtıcı değil.
Teknik olarak, Fed Başkanı aynı zamanda Guvernörler Kurulu’nun da bir üyesi olmalı. Bu da Ocak ayında boşalacak bir sandalye üzerinden, gelecek başkanın “gölge” olarak atanmasına imkân verebilir. Eğer bu isim aynı zamanda Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) oy hakkına sahipse, piyasalar üzerinde etkisi daha büyük olabilir. Ancak Powell görevini bıraksa bile kuruldaki koltuğu süresiz değil.
Michael Barr’ın başkan yardımcılığından ayrıldıktan sonra kurulda kalması bu açıdan örnek teşkil ediyor. Powell bu olasılığa dair yorum yapmaktan kaçınıyor. Şimdilik tüm bu senaryolar birer düşünce deneyi olmaktan öteye geçmiyor.
Burada kurumsal bir ayrıma da dikkat çekiliyor. FOMC, teknik olarak Fed Guvernörler Kurulu’ndan ayrı bir yapı. Başkanlık görevi de yalnızca geleneksel olarak Guvernörler Kurulu Başkanı tarafından yürütülüyor. Bu durumun değişmesi yasal olarak mümkün olsa da bugüne dek hiç denenmedi. Ancak mesele yalnızca yasal çerçeveden ibaret değil.
KISA VADADE EKONOMİK GÖSTERGELER ETKİLİ OLACAK
Piyasaların, atanacak bir “gölge başkanın” açıklamalarına nasıl tepki vereceği belirsiz. Geçmişte atanan siyasi isimlerin, göreve geldikten sonra kurumun yasal hedeflerine bağlı kalarak önceki sadakatlerinden uzaklaştığı çok kez görüldü.
Yine de başkanlık görevi önemsiz değil. FOMC her toplantıda oy kullansa da başkanın yön gösterici rolü var. Veriler her zaman net sinyaller vermez ve kararlar yorumlara bağlı kalır. Zamanla kurula yeni üyeler atandıkça başkanın etkisi artabilir.
Ayrıca bölgesel Fed başkanlarının da atanmasında kurulun vetosu bulunuyor. Bu da başkana geniş bir nüfuz alanı sağlıyor. Şimdilik “gölge başkan” tartışması arka planda kalabilir. Ancak zaman geçtikçe olasılıklar çoğalıyor. Powell’ın görev süresi bitene dek, Fed öngörüsüne dair en büyük belirsizlik başkanlıkta değil, ekonomik göstergelerde saklı.