CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) 13’üncü Türkiye Yatırım Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ikili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1 buçuk katına çıktı. ABD geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız 2’nci, en fazla ithalat yaptığımız 5’inci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibarıyla, ikili ticaret hacmimiz yüzde 15’in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti. Ticaret hacmimizde yakaladığımız bu artış eğilimi memnuniyet vericidir. Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu’na katılmak üzere bulunduğu New York’ta Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK), 13’üncü Türkiye Yatırım Konferansı’nda konuştu.
Toplantıyı düzenleyen ve Amerikan iş çevreleriyle bir araya gelmelerine vesile olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na (DEİK) bağlı, Türk-Amerikan İş Konseyi’ne teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri ile NATO çerçevesinde uzun yıllara dayanan müttefiklik ilişkileri olduğunun altını çizdi.
Avrupa-Atlantik coğrafyasının güvenlik, barış ve istikrarına önemli katkılarda bulunan ortaklıklarını güçlendirerek sürdürmeyi arzu ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD ile ekonomik ve ticari faaliyetlerimiz, ikili ilişkilerimizin önemli bir boyutudur. İkili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1 buçuk katına çıktı. ABD geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız 2’nci, en fazla ithalat yaptığımız 5’inci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibari ile, ikili ticaret hacmimiz yüzde 15’in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti. Ticaret hacmimizde yakaladığımız bu artış eğilimi memnuniyet vericidir. Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. ABD ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomi alanındaki işbirliğimizi de çeşitlendirmeliyiz. 2 ülke arasında yeni teknolojilerden kritik sektörlere, inovasyondan imalata, yapay zekadan siber güvenliğe büyük bir potansiyel bulunduğunu görüyoruz. Enerji sektörü işbirliğimizi ilerletebileceğimiz bir başka kritik alandır. Türkiye olarak Karadeniz’deki tarihi keşfimizin ardından doğalgaz ve petrol arama ile üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE, AMERİKAN ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGESEL ÜRETİM VE HİZMET ÜSSÜ KONUMUNDADIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, “Türkiye olarak son 21 yılda ekonomiden ticarete, savunma sanayinden alt yapı yatırımlarına büyük bir başarı hikayesi yazdık. Yaptığımız reformlar sayesinde ülkemiz son 20 yılda 252 milyar doların üzerinde uluslararası yatırım çekti. Türkiye’nin küresel yatırımlardaki payı 2022’de yüzde 1,03. ABD’den Türkiye’ye yaklaşık 14,4 milyar dolar doğrudan yatırım girişi oldu. Ülkemize yatırım yapan 2088 ABD firmasına ve Amerikalı girişimcilere Türk ekonomisine duydukları güven için teşekkür ediyorum. Türkiye, Amerikan şirketleri için önemli bir bölgesel üretim ve hizmet üssü konumundadır. Hali hazırda Amerikalılar dahil birçok uluslararası şirket, Türkiye’yi bölgesel bir imalat, ihracat, yönetim, lojistik, mühendislik ve araştırma- geliştirme merkezi olarak tercih ediyor. Salgın sonrası dönemde ülkemizin bu konumu daha fazla öne çıkmıştır. Türk iş çevrelerinin Amerikan ekonomisine yaptığı katkılar da azımsanmayacak bir seviyeye ulaşmıştır. Türk firmalarının ABD’deki doğrudan yatırımları son 10 yılda yaklaşık 8,6 milyar doları buldu” şeklinde devam etti.
‘SEÇİMLERİN ÜZERİNDEN 1 HAFTA BİLE GEÇMEDEN KALKINMA YOLCULUĞUMUZA YENİDEN BAŞLADIK’
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye’de olumlu bir atmosfer yakalandığını ifade eden Erdoğan, “Yüzde 90’lara ulaşan rekor katılımla ve demokrasi şöleni içerisinde gerçekleşen 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde, milletimizin teveccühüne mazhar olduk. Seçimlerin üzerinden 1 hafta bile geçmeden hükümetimizi kurduk ve kalkınma yolculuğumuza yeniden başladık. Ekonomi yönetimini, uluslararası ekonomi çevrelerinin de çok yakından tanıdığı ehil isimlerden seçtik. Seçimler sonrasında, ülkemizin ekonomik istikrarına olan güvenin pekiştiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bir yandan 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer yandan da 2’nci çeyrekte yüzde 3,8 oranında büyüme kaydettik. Böylelikle ‘Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ üyeleri arasında en yüksek oranda büyüyen 2’nci, G20 ülkeleri arasında ise en fazla büyüyen 3’üncü ülke olmayı başardık. İhracatta da yılın ilk 8 ayında 165 milyar doları, yıllık bazda da 253,5 milyar doları yakalamayı başardık” açıklamalarında bulundu.
‘7 TEMEL ALANDA ÖNCELİKLİ REFORM ADIMLARINI BELİRLEDİK’
Enflasyonun dünya genelinde yaşanan bir sorun olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstihdamda da herhangi bir düşüş söz konusu değil. Yılın ilk 6 ayında, depreme rağmen, net 220 bin istihdam artışı sağladık. Dünyanın sorunu olan enflasyon, doğal olarak bizim de sorunumuz. Bu amaçla, geçtiğimiz hafta önümüzdeki 3 yılın yol haritası maiyetinde olan Orta Vadeli Programı (OVP) kamuoyumuzla paylaştık. Büyüme ve ticaretten, fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına, 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirledik. OVP döneminde, ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. Temel odağımız yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarımız sayesinde sürdürülebilir bir büyüme ikliminin tesisidir” dedi.
‘TÜRKİYE, ULUSLARARASI YATIRIMCILAR İÇİN GÜVENLİ LİMAN OLMAYI SÜRDÜRÜYOR’
Erdoğan, bölge ülkeleriyle tesis edilen yakın diyaloglar sayesinde Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye, siyasi istikrarı, eğitimli iş gücü, genç nüfusu, geniş iç pazarı ve bölgesel pazarlara erişimiyle, stratejik konumu ve modern lojistik altyapısıyla uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürüyor. Bölge ülkeleriyle tesis ettiğimiz yakın diyalog sayesinde bu konumumuzu daha da perçinliyoruz. Geçen ay Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ziyarette toplam değeri 50 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladık. Rusya-Ukrayna Savaşı’na çözüm arayışlarımızı ilk günden itibaren sürdürüyoruz. İsrail ve Yunanistan ile aramızdaki meseleleri hal yoluna koyma yönünde güçlü bir irade sergiledik. Bu ziyaretimizde her iki ülkenin başbakanıyla bir araya gelerek, gündemimizdeki konuları ele aldık. Mısır ile yeniden güçlenen diyaloğumuza büyük önem atfediyoruz. Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizi önümüze çıkarılan engellere ve 60 yıldır maruz kaldığımız haksızlıklara rağmen halen koruyoruz. NATO’nun en büyük 2’nci kara ordusuna sahip müttefikiyiz. Türk dünyasıyla işbirliğimiz hamdolsun giderek güçleniyor. Afrika kıtasındaki mevcudiyetimiz kendini daha fazla hissettiriyor. Dış politikaya geniş bir perspektiften yaklaşarak ülkemizin stratejik konumunun sağladığı tüm avantajları en etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Diyalog ve diplomasiye imkan tanındığında tüm ülkelerle ortak bir zeminde bulaşabileceğimize inanıyoruz” ifadelerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Aynı şekilde savunma sanayisi alanındaki işbirliğimizin geliştirilmesinin önüne çıkarılan engellerin de bir an evvel ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bölgesinin istikrar abidesi olan Türkiye’nin jeopolitik öneminin ve ekonomide sunduğu fırsatların buralarda tanıtılmasında sizlere de önemli görevler düşüyor. Türkiye-Amerika ilişkilerinin ilerletilmesi için özel sektörün, siz değerli iş dünyasının ve iş konseylerinin çabalarını her zaman takdirle karşılıyoruz. Bu alandaki gayretlerinizin artarak sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin yanı sıra büyükelçiliklerimizin, konsolosluklarımızın, ticaret müşavirliklerimizin ve devletimizin tüm kurumlarının sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğunu tekrar ifade ediyorum.”