Trump ve Fed Arasındaki Faiz İndirimi Çekişmesi
Donald Trump ile Fed arasındaki gerilim her geçen gün artıyor. Trump, Fed’in faiz indirimleri konusundaki taleplerinden geri adım atmıyor. Fed’in mayıs ayı toplantısında politika faizinde değişiklik beklenmezken, Fed Başkanı Jerome Powell’ın söylemleri yakından takip ediliyor.
Enflasyon Baskılarının Faiz İndirimlerine Etkisi
Ekonomik verilerin karmaşık sinyaller vermesi, bankanın yol haritasındaki belirsizlikleri artırıyor. ABD ekonomisinin zayıflaması faiz indirimlerini destekleyebilirken, enflasyon baskılarının faiz indirimlerini olumsuz etkileyebileceği senaryolar masada.
Uzmanlar, Fed’in yılın ikinci yarısında ekonominin durgunluğuyla faiz indirimi yapabileceğini düşünürken, stagflasyon endişelerinin faiz indirimlerine engel olabileceğini öngörüyor.
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, “İş gücü piyasasındaki zayıflığın Fed’i haziran ayında bir faiz indirimi daha yapmaya ikna edeceğini düşünüyoruz. Ancak, tarifelerin enflasyonist etkisi ve sıkı sınır güvenliği, faiz indirimlerinin duraklamasına neden olabilir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Marey, FOMC’nin mayıs ayı toplantısında politika faizini sabit tutması beklenirken, Powell’ın toplantının canlı olmayacağını açıkça belirttiğini vurguladı.
ABD’de yaşanan ekonomik verilere bakıldığında, mayıs ayındaki toplantının canlı olmasını gerektirecek bir durum oluşmadığını belirten Marey, tarife beklentisiyle yapılan ön yüklemeler nedeniyle 1. çeyrekteki negatif büyümenin ithalattaki artıştan kaynaklandığını belirtti.
Knightley, “Fed, kısa vadeli enflasyon endişelerinin faiz kararlarını etkilediği için ABD hükümetinin faiz oranlarını düşürme taleplerini dikkate almıyor. ABD ekonomisi yavaşlarken, büyük faiz indirimleri gündeme gelebilir.” şeklinde görüş bildirdi.
Trump ve Hazine Bakanı’nın faiz indirilmesi taleplerine rağmen Fed’in politika faizinde değişiklik öngörülmediğini belirten Knightley, ekonomik belirsizliğin devam ettiğini ve iş dünyasında gerginliğin arttığını ifade etti.
Tarifelerin ekonomiyi etkilediğini ve belirsizliğin devam etmesi durumunda etkisinin artacağını belirten Knightley, hane halkının fiyat artışlarından endişe duyduğunu ve harcama gücünün kısıtlanmasından kaygılandığını söyledi.
Knightley, “Konut enflasyonunun artabileceğini ve iş dünyasında yatırım harcamalarının yavaşlayabileceğini belirterek, Federal hükümetin harcamalarını kısma eğiliminde olduğu bir dönemde iş piyasasının zor durumda olacağını ifade etti.
Bu durum, ekonomik zayıflamaya karşı faiz indirimlerinin daha agresif bir şekilde ele alınabileceği anlamına geliyor.” şeklinde değerlendirmede bulundu.